Analiz ve Kriz İletişimi Merkezi için, Myara Ajansıtarafından yüz yüze, telefon, çevrimiçi ve SMS kanalları aracılığıyla yapılan anketlerden elde edilen  bu rakam, 1 Temmuz - 30 Eylül arasındaki dönemdeki çok sayıda sosyal, ekonomik ve politik faktörün etkisini yansıtıyor.

Araştırmaya göre, Bu çeyrek, siyasi veya ekonomik gelişmelerden ziyade sosyal ve gündelik olaylarla damgasını vurdu. Varna belediye başkanının tutuklanması gibi önemli olaylar, kamuoyunun dikkatini çekti ve özellikle medyada ve sosyal ağlarda görülen huzursuzluğa yol açtı. Bununla birlikte, suç ve diğer olaylar toplumsal gerilimin temel itici güçleri olmaya devam ediyor.

Ekonomik açıdan bakıldığında, işsizlik kritik işgücü açığına ulaşmadan düşük seviyelerde seyrediyor. Enflasyon kademeli olarak yükseliyor, ancak tehlikeli seviyelerde değil. Yolsuzluk oranları Avrupa Birliği'ndeki en düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor ve bu da endeksi olumlu etkiliyor. Kişi başına bildirilen suç oranları sınırlıdır, ancak hükümete ve kolluk kuvvetlerine duyulan güvenin düşük olması nedeniyle eksik bildirimler de olabilir.

Sosyolojik veriler, hükümet ve parlamento kurumlarına yönelik süregelen bir şüphecilik olduğunu ve cumhurbaşkanlığı makamının kamuoyunda daha olumlu bir algı oluşturmaya devam ettiğini göstermekte. Kamuoyu değerlendirmelerinde önemli bir değişiklik olmamıştır. Kişisel finanslara ilişkin görüşler büyük ölçüde bozulma ve durgunluk arasında bölünmüş olup, çok az kişi iyileşme beklemekte. Fiyat artış beklentileri, vatandaşlar arasında süregelen endişeyi yansıtacak şekilde güçlü kalmaya devam etmekte.

Medya haberlerinde olumsuz içerikler olumlu haberlerden biraz daha ağır basarken, sosyal ağlarda eleştirel paylaşımlar daha belirgin bir ağırlık göstermekte. Yaz aylarında yaşanan olaylar, yangınlar, su kıtlığı, siyasi anlaşmazlıklar, asgari ücret artışları ve yaklaşan avronun tedavüle girmesi gibi konular öne çıkan kamusal konular arasında yer almakta. Yol güvenliği, hem bir belirti hem de artan gerilime katkıda bulunan bir faktör olarak tekrarlayan bir endişe kaynağı olmaya devam etmekte.

Geleceğe bakıldığında, analistler dördüncü çeyrekte, özellikle siyasi gelişmelerle bağlantılı olarak, toplumsal gerilimin artacağını öngörmekte.  Avro'nun kullanıma sunulmasından önceki ve sonraki günlerde ek huzursuzluk bekleniyor ve bu durum halkın huzursuzluğunu daha da artırabilir.